İncelemelerde belirtilenlere göre; hareket ederken birçok konunun dikkate alınması gerekir. Genel olarak, yaralanma riskleri intrinsik-içsel (örneğin, yaş, önceki yaralanma, kuvvet, nöromüsküler beceri ve daha fazlası) veya ekstrinsik-dışsal (ekipman, çevre, oyun alanı, hakemlik, rakipler vb.) olarak ikiye ayrılır. Birçok yaralanma içsel ve dışsal risklerin birbirleriyle etkileşimi sonucunda gerçekleşir. Son olarak belirtmek gerekiyor ki; bazı yaralanmalar, kimsenin tahmin edemeyeceği bir kazadır.
Futbolda “Yaralanma Risk Faktörleri” Nelerdir ve Bu “Risk Faktörlerini” Nasıl Analiz Edebiliriz?
Futbolda, yırtık bir ACL en korkulan yaralanmalardan biridir ve dizle herhangi bir doğrudan temas olsun veya olmasın gerçekleşebilir. Bir ACL’nin temassız yırtığı, çoğunlukla kesme hareketlerinde veya zıplamadan iniş sırasında çoğu küçük şeyin bir araya gelmesiyle gerçekleşir. Sayısız antrenman saatleri ve maçlar sırasında oyuncular binlerce kez bu hareketleri gerçekleştirir.
Tanımlanabilir risk faktörlerinin varlığında veya yokluğunda, ACL neden yaralanır?
Yaralanmayı önlemenin iki basit yolu vardır: Fitness seviyesini geliştirmek ve beceriyi geliştirmek. Becerikli ve formda olan oyuncu, teknik kabiliyeti az ve formda olmayan oyuncudan daha az sakatlanma riskine sahiptir. Düşük fitness seviyesi yaralanmayla ilgili ise, “yorgunluğun başlangıcı’’ da bir faktör olmalıdır. Genel sakatlık oranları maç sırasında zamanla artar. Çoğu çalışma, tüm yaralanmaların yaklaşık yüzde 25lik kısmının ikinci yarının son üçte birinde meydana geldiğini ortaya koymuştur. Ek olarak; çoğu yaralanma, sezon öncesi antrenman sırasında oyuncular daha az formda olduğunda ve kondisyonlarını geliştirmek için çok çalıştıklarında meydana gelir. Rekabet sezonu başladığında, sıkı antrenman günleri daha seyrek olur ve yaralanma oranı düşer. Yorgunlukla ilgili bir başka faktör de ‘antrenman-maç yükü ‘ oranıdır. Bu oran ne kadar küçükse (her maça hazırlık için daha az antrenman günü içeren yoğun bir program), yaralanma oranı o kadar büyük olur. Yorgunlukla ilgili son bir sorun, Amerika Birleşik Devletleri’nde tipik olarak görülenden daha uzun sezonlara sahip takımlar için geçerli olan bir sorundur. Ekstrand, Spreco ve Davison (2018), kış molası olmayan liglerin sezonun ikinci yarısında, ara veren liglere göre daha fazla yaralandığını gösteriyor.
Yaş da bazı yaralanmalarda bir risk faktörüdür. Örneğin, hamstring yaralanmaları (strain) yaşlı oyuncularda daha yaygındır, ACL yırtılmaları ise daha genç (ortaokul veya lise) oyuncularda sık görülür. Bununla birlikte, birçok yaralanmada olduğu gibi, hamstring straini için de duyarlı yaş aralığı gün geçtikçe düşmektedir. Yaşla ilgili bir başka endişe ise ergenlik dönemindeki büyümedir. Büyüme (özellikle erkek çocuklarda) önce doğrusaldır (yukarı), ardından çevresel (kas kütlesi) büyüme gerçekleşir. Hızlı uzayan ancak kas kütlesi gelişimi geriden gelen çocuklar, henüz büyüme hızına ulaşmamış aynı yaştaki takım arkadaşlarına (geç olgunlaşanlar) veya büyümelerini çoktan tamamlamış olanlara göre daha büyük bir yaralanma riski altındadır.
Yaş gibi cinsiyette bir faktördür. Dişiler, erkek meslektaşlarına göre ACL yırtılmaları ve kafa yaralanmaları için daha fazla risk taşıyor. Yaralanmaların altındaki sorun kuvvet, esneklik ve denge problemleri de olabilir. Sezon öncesi değerlendirmeler ve risk analizleri genellikle bu faktörler gözetilerek yapılmaktadır. Her bir bacağı ayrı ayrı test edilmekte ve test sonuçları nadiren simetrik bulunmaktadır. Risk analizi testlerinde çıkan bu dengesizliklere, düzeltici egzersizler reçete edildiğinde simetrik farklılıkları en aza indirerek yaralanmayı önleyebiliriz.
Katılım öncesi analizin ana yönlerinden biri de her oyuncunun sakatlık geçmişini belirlemektir. Önceki bir yaralanma, gelecekteki bir yaralanmanın en güçlü belirleyicilerinden biridir. Bir sporcunun daha önce bir ayak bileği burkulmasından muzdarip olması durumunda, tekrar bir ayak bileği burkulması geçirme ihtimali yüksektir.
Saha pozisyonu da yaralanmayı etkileyen faktörlerdendir. Defans oyuncuları en fazla yaralanma yaşayan oyunculardır peşlerinden forvet oyuncuları gelir. Orta saha oyuncuları ve kaleciler en az yaralananlardır. Daha önce sakatlanan oyuncular genellikle daha düşük sakatlık şansı olan bir pozisyonda oynayarak dizilimine geri dönebilmektedir.
Uluslararası birçok maçtan önce FIFA’nın Fair Play afişi gösterilir. Oyuncular ve antrenörler, oyunu Oyun Kurallarına göre oynayacaklarını belirtirler. Ancak profesyonel ve uluslararası düzeyde, tüm yaralanmaların yaklaşık yüzde 40ı faullü oyun sırasında meydana gelir, bu nedenle bu kurallara uymak yaralanmayı önler. Antrenörlerin sürekli olarak oyunculara ayaklarının üzerinde durmaları için talimat vermeleri gerekir. Defans oyuncularının ayağı ile yaptığı (genellikle krampon çivilerinin yukarıda olduğu) müdahaleler, hem karşı takımın oyuncularını sakatlanma riskine, hem de müdahale eden oyuncuyu kırmızı kart riskine sokar.
Araştırmalar, yaralanma risk faktörlerinin çoğu akut yaralanmada, belirli ve tanımlanabilir travmanın sebep olduğunu söyler. Diğer bir yaralanma sınıfı, belirli bir tanımlanabilir olay olmaksızın aşırı kullanım yaralanması (overuse injury) adı verilen yaralanmalardır. Bu aşırı kullanım kaynaklı yaralanmalar sporcu için yavaş yavaş daha sınırlayıcı hale gelir; antrenman yükünün sürekli ilerlemesi işleri daha da kötüleştirir, tedavi edilmesi zor bir durum meydana gelir.yaralanma risk faktörleri
Bir oyuncu sakatlandığında, rehabilitasyon dönemi başlar. Faaliyete, sonra antrenmana, sonra yarışmaya, ardından yaralama öncesi seviyeye geri dönüşün kademeli ve doğru yapılması oldukça önemlidir. Doğru yüklenme doğru zamanda yapılmaz ise tam iyileşme gerçekleşmeden tekrar yaralanma gerçekleşebilir.
Son olarak belirtmek gerekiyor ki; hem yaralanma öncesi önleme hem de yaralanma sonrası rehabilitasyon için öngörülen programlara uyum çok önemlidir. Önleme faaliyetleri yalnızca düzenli olarak yapıldığında etkilidir. Bir yaralanmadan sonra her oyuncu mümkün olan en kısa sürede sahaya geri dönmek ister. Fizyoterapistler test edilmiş ve etkili olduğu kanıtlanmış egzersizleri ve protokolleri, en küçük ayrıntılarına kadar uyguladıktan sonra rehabilitasyon çizelgesi çıkartır. Sporcular, terapistin talimatlarını tam olarak uygulamayıp oyuna erken dönerler ise; görünüşte küçük olan yaralanma oyuncuyu genellikle daha ağır bir yaralanma açısından yüksek risk altına sokar.
Yazan: Asena Demirkol
Comments